Tunç, uygulama sayesinde mahkemelerin iş yükünün azaltıldığını, yargılamaların daha etkin hâle getirildiğini ve vatandaşların mülkiyet belirsizliklerinden kurtarıldığını belirtmiştir. Bu kapsamda kadastro mahkemelerinin bulunduğu yargı çevrelerinin birleştirildiğini, uzman personel sayısının artırıldığını, mahkemelere teknik, teknolojik ve idari destek sağlandığını ifade etmiştir. Ayrıca kadastro haritalarının güncellenmesinde tüm teknolojik imkânlardan yararlanıldığını, yurt dışı tebligatlarda taraf teşkili ile keşif süreçlerindeki teknik eksikliklerin giderildiğini vurgulamıştır.
Son derece yerinde ve takdir edilecek bir durum Davaların başlangıç köküne inildiği zaman ..
1924 yılında toprak tevzi komisyonları tarafından başlatılan çalışmalar sırasında, taşınmazların edinilme zamanı, edinim şekli ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçiş zamanı konularında yeterli ve doğru tespitler yapılamamış; bu durum dava sayısının artmasına ve yargılama sürelerinin uzamasına neden olmuştur.
İkinci olarak
1950 ve 1960’lı yıllarda açılan davalarda, daha önce düzenlenen toprak tevzi haritaları, köy defterleri ve muhtar senetlerinin doğru okunması ve sağlıklı değerlendirilmesi hâlinde, uyuşmazlıkların büyük ölçüde çözüme kavuşturulması mümkündür. Zira 1950 yılında Türkiye’ye gelen ve 1955 yılında kadastro tespitine itiraz eden bir kişinin itirazı, aynı zamanda 1924 yılında yapılan toprak tevzi haritalarına ve tutulan köy defterlerine yönelik bir itiraz anlamı da taşımaktadır.
Bilirkişi bu durumu mahkemeye tek başlık altında üç dört cümle ile bilgi sunması lazım.
1924–1960 yılları arasında ülkeye gelen göçmenlere verilen yer ve arazilerin veriliş şekli, veriliş zamanı ve TC vatandaşı olma tarihleri net biçimde tespit edilmelidir. Bu kapsamda, yerleşik halkın dededen intikal eden, sonradan satın alınan ya da toprak tevzisinden alınan taşınmazlarının birbirinden açıkça ayrılması gerekmektedir.
Özellikle 1950–1960 yılları arasındaki kadastro davalarında; taşınmazların edinim tarihi, edinim şekli (toprak tevzii, satın alma, miras vb.) ve TC vatandaşlığına geçiş zamanı hususları dosya bazında doğru analiz edilerek hukukun önüne sunulduğunda, yargı süreci hem daha sağlıklı işleyecek hem de önemli ölçüde hızlanacaktır.
Takdir mahkemelerin şüphesiz .!
Dört beş sayfalık bilirkişi raporları şüphesiz doğru tespitler içerir. Ancak mahkemeye lazım olan öz,
O da üç beş cümle olmalı.!










